5 Mayıs 2008 Pazartesi

AMİNE ER-REMLİYE

Kadın evliyalardan olup m.8. asrın sonlarında, Kudüs civarında ki Remle şehrinde yaşamıştır. 1 Doğum tarihi bilinmemektedir. Âmine Hatun zamanının büyük âbid ve zâhidlerindendir. Bir çok ünlü zâhid kendisini ziyaret için yanına giderlerdi.2 Keşf sahibi idi. İlmi seviyesinin yüksekliği ile bilinmektedir. Kalbinde dünyanın şan, şöhret ve malına karşı zerre kadar yer vermezdi. Nefsinin zevk ve arzularından uzak durur, sürekli Allah’a ibadetle meşgul olurdu. Haram ve şüphelilerden kaçması ile işini Alah rızası için yapması herkes tarafından biliniyordu. Bu sebeple herkes kendisinden dua isterdi.3
Bir gün bazı âbidler ziyaret için yanına gittiler. Onlara: “işiniz nedir?”diye sordu. Onlar da: “dua istiyoruz “ dediler. Âmine onlara: “eğer vaizler konuşmaya istekli olsalardı, ben susma bakımında en dilsiziniz olurdum. Lakin dua sünnettir!” dedi ve şöyle dua etti: “Allah varacağınız evi cennet yapsın ve ölümü benimle sizin aklınızdan çıkarmasın. İmanımızı muhafaza etsin. O rahmet edenlerin en merhametlisidir.”4görüldüğü gibi Âmine’nin bu sözünden, ölüm korkusunu hiç aklından çıkarmayıp, vaizlerin gerektiği şekilde konuşmadıklarını, onun da susmayı daha çok sevdiğini çıkarabiliriz.
Âmine er-Remliye, hastaları ziyaret ederdi. Nitekim büyük velilerden olan Bişr b. Haris hasta olduğunda onu da ziyarete gitmiştir. Amine içeride iken, İmam Ahmet de, Bişr’in ziyaretine geldi. Âmine’yi görünce Bişr’e kim olduğunu sordu. O da; bu Âmine-i Remliye’dir... hastalığımı duymuş ve Remle’den ziyaretime gelmiş, dedi. Ahmed b. Hanbel onun Amine olduğunu öğrenince Bişr’e: Ona söyle de bizim için dua etsin dedi. Bişr, Âmine’ye: Ahmed b. Hanbel’in isteğini iletince kabul etti ve elini açıp şu duayı yaptı: “Allah’ım Bişr b. Hâris ve Ahmed b. Hanbel cehennemden kurtulmak istiyorlarsa, onları kurtar... Ey merhamet edenlerin en merhametlisi.” Bundan sonrasını Ahmed b. Hanbel anlatıyor: “ o gün akşam olmuştu...uyur uyanık bir haldeydim. Semadan bir kağıt parçası gelip önüme düştü üzerine şu satırlar yazılmıştı: Rahman ve Rahim olan Allah adıyla... biz, o arzu edileni yaptık... katımızda daha üstün şeyler de var...”5
Âmine ilmiyle, zühd ve ibadetiyle tanınmış olduğundan Bişr b. Haris hazretleri gibi zatlar onu ziyaret eder ve onun ilminden, zühdünden yararlanmak isterlerdi.6 M.815’te vefat etmiştir.7 Âmine büyük zatların kendisinden dua istediği ve duası kabul olan bir velidir. Duasında Allah’ın merhametine vurgu yapılmakta ve ayrıca onun bu duasında Allah’ın merhameti ile cehennemden azad edilme unsurları birlikte zikredilmektedir. Birde onun duası korku ile Allah’ın rahmetini birlikte ihtiva etmektedir. Duasının kabulünde, onun bu isteğinin Allah’ın rahmet sıfatı ile (merhametinin geniş olması sebebiyle) birlikte zikredilmesinin ve duasında ihlas ile samimiyetin bulunmasının rolü olduğu düşünülebilir.
1 Kehhâle, Âlamu’n-Nisa, c.I, s.10; Evliyalar Ans., c.III, s.194
2 Kehhâle ,aynı yer; Tumi, Tabakâtü’l-Kübra, c.II, s.126
3 Evliyalar Ans., aynı yer; Tumi, aynı yer
4 Kehhâle, Âlamu’n-Nisa, c.I, s.10
5Münavi, el-Kevakibü’d-Düriye, V.24.a; Nebhani, Camiu Kerameti’l-Evliya, c.I, s.384; Hacı Zihni Efendi, Meşhur Kadınlar, c.I, s.22; Kehhâle,aynı yer; Şarani, Tabakatül-Kübra, c.I-II, s.220; Tumi, Tabakâtü’l-Kübra, c.III, s.342, c.II, s.126; Menkıbelerle İslam meşhurları Ans., c.I, s.378;
6 Münavi, a.g.e., V.24 a; Menkıbelerle İslam Meşhurları Ans., aynı yer; Münavi, a.g.e., V.24 a
7 Evliyalar Ans., c.III, s.194

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder