Hac suresi “müslümanlar” adını vererek ve bu adın içini doldurarak bitti. Ruku, secde, namaz, zekat, hac… Bir çağrı söz konusuydu; hac gibi, ezan gibi, peygamber çağrısı gibi. Ve lebbeyk diyerek boyun eğmek, teslim olmak vardı surede. Bir çağrılış ve bir boyun eğiş.
Bir sonraki surenin adı müminun yani müminler. Müslimden sonra mümin. Cibril hadisinde olduğu gibi. İnsan önce müslim, sonra mümin oluyordu. Kur’an’ın a’rabilere söylediği gibi; “mümin olduk değil müslim olduk deyiniz. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi”
Mümin olmak bir kalp kıvamı, kalpte imanın kök salması. İmanın hale sirayeti.
Müminun suresinde; tevhit, nübüvvet ve ahiret inancının yerleştirildiğini görüyoruz. İmanın esası yani.
Müşfik bir kalpten bahsediliyor. Titreyen, endişe eden bir kalp. Çok sakınan, haşyet duyan, ürperen. İmanına şirk bulaştırmayan, Allah ile irtibatını koparmayan ve bu hal üzre iyilik için koşturan kullar müminler. Çokça istiğfar eden, Allah’ ı çokça anan, tesbih eden, dua eden. Nefis ve şeytandan çokça sığınan. Nefsinden emin olmayan, bu yüzden her an tetikte duran. Rabbinden emin kullar.
Bu surede, mümin olmak istiğfar istemek ve merhamet dilemekle bağlanıyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
boyle bir girisimin baslamis olmasi ne guzel.hem de yeniden hanegi adiyla.cok mutlu oldum gelismesi ve guzellesmesi dilegiyle
YanıtlaSilSite Hayırlı olsun ellerinize sağlık
YanıtlaSil