Tin suresi “tin ve zeyzun”a yeminle başlıyor. Bunların incir ve zeytin anlamına geldiği biliniyor. Ancak mecazi olarak farklı manalara işaretleri de göz önünde bulunduruluyor.
Şam ve kudüste birer mescid ve ya birer dağ olduğu rivayet ediliyor. Ya da yine o bölgede birer şehir. Bu rivayetlerin ortak yanı öngörülen her ne ise Dimeşk vilayeti içinde bulunması. Osmanlının Şam vilayeti yani. Bu günkü suriye, kudüs ve filistini de içine alıp Mısır a kadar uzanan vilayet. İsra suresinin ilk ayetinde “kulunu bir gece mescid-i haram dan etrafını mübarek kıldığımız mescid-i aksa ya götüren Allah sübhandır” buyurularak bu bölge için etrafını mübarek kıldığımız taltifi yapılıyor. Hicaz bu bölgenin dışında, üçüncü ayette bu emin beldeye yemin olsun denilerek Mekke de dahil ediliyor. Yani surenin başında üzerine yemin edilen yerler kur’an da adı geçen peygamberlerin geldiği bölge oluyor. Vahyin inzal edildiği yerlere yemin ediliyor.
İkinci bir mana ise incirin erkeği; zeytinin kadını sembolize etmesi. Erkeğe ve kadına yeminle başlıyor yani sure. Döllenmeyle rahme düşen yumurta rahim çeperine tutunduğunda bir tepecik görünümünde. Yani, “turu sinin”; ona da yemin var. Ve emin belde ise rahim oluyor. Böylece insanı anlatan bu süre insanın oluşumuna yeminle başlamış oluyor.
“ahsen-i takvim” insanın bir ucu, “esfele safilin” diğer ucu. İnsanın imkan alanı çok geniş. İnsanın alt ve üst sınırları çiziliyor surede.
Takvim ; kame kökünden geliyor. Kıyam, kıyamet, Kayyum, makam, kavvam, kıymet, ikame, istikamet, kaim, kaimmakam, mukavemet ve müstakim aynı kökten.
Ahsen-i takvim, insanın dik durabilen, ayakta durabilen, düzgün biçimli ve güzel görünüşlü oluşuyla akıl, izan, vicdan, gönül sahibi oluşunu yani dış ve için uyumunu ifade ediyor.
Omurgalı olmak, kıyamda durabilmek, istikamet üzre olmak, müstakim olmak insanın elif şeklindeki yerden göğe uzanışıyla ilgili mi acaba???
20 Mart 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder